29 Kasım 2011 Salı

Apple'ın kuruluş belgesi !

    Apple'ın kuruluşu ve bugünlere gelişi herkes tarafından ilgi çekici bulunmuştur.İşte şimdi Apple'ın hayatına başlamasının belgesi olan Kuruluş Belgesi satılıyor.
    Steve Jobs,Steve Wozniak ve Ron Wayne nin imzalarının bulunduğu bu belge 3 parçadan oluşmakta.13 Aralıkta New York ta 100.000$ ve 150.000$ arasında satılması bekleniyor.
    Zengin bir Apple hayranı için oldukça anlamlı bir belge olur gibi geliyor :).Zengin olmanın faydaları işte arkadaşlar:).

28 Kasım 2011 Pazartesi

iPhone iş dünyasında lider !

    BlackBerry telefonları daha çok iş dünyasına hitap etmektedir.Hızlı e-mail servisi ve uzun batarya ömürleri onları iş dünyasında vazgeçilmez kılıyor-du :).Kılıyor-du diyoruz çünkü iPhone bu durumu tamamen değiştirmiş görünüyor.
   2,300 kişiyi kapsayan iPass araştırmasına göre iş dünyasında ki kişilerin %45 i iPhone kullanıyor.BlackBerry nin oranı ise %32'lerde.Android ise %7.4'le  çok geriden takip ediyor , ki bunun sebebi de malum :).
   Oysa geçtiğimiz yıllarda araştırma sonuçları BlackBerry'nin %34.5 , iPhone'nun ise %31.1 olduğunu söylüyordu.Artık BlackBerry'nin iş dünyasından yavaş yavaş koptuğunu söylemek yanlış olmaz.Çünkü; pek çok kullanıcı yeni bir BlackBerry almaya sıcak bakmazken iPhonecular ürünlerini sonuna kadar savunup yeni modelini almak için sabırsız bir şekilde bekliyorlar.

27 Kasım 2011 Pazar

Windows 95 başlangıç müziği nereden geldi?

    Hepimiz Windows 95 in açılış müziğini hatırlarız.Enerjik ve seksi bir müzikti.Peki bu müziğin nerede tasarlandığını biliyor muydunuz ?
    Bu kısa giriş müziği , besteci Brian Eno tarafından hazırlanmıştır ve 2009 da ki bir radyoya verdiği röportajında bu müziği bir Apple ürünü olan Macintosh da hazırladığını söylemiş.Gerçkten enteresan :).Ayrıca hiç bir zaman PC kullanmadığını söyleyen Eno her zaman bir Mac kullanıcısı olmuş. İşte sanattan anlayan bir insan anca sanatçılık ruhunu taşıyan bir sistem kullanmalı :) Mac gibi :).


Torrent nedir ? nasıl kullanılır ?

    İnternet üzerinden sürekli bir şeyler indiriyoruz ya da paylaşıma sunuyoruz.Rapidshare , fileserve veya hotfile gibi siteler bize dosyalarımızı upload ( internet sunucularına dosya yüklemek ) edip bunları ilgilenen insanların kendi bilgisayarlarına download ( dosyaları internet üzerinden bilgisayarınıza yüklemek ) etmesini sağlamaktadır.Ama bu tür yerlerden dosya indirip zahmetli ve biraz yavaştır.Üstelik ücretsiz kullanım yapıyorsanız
pek çok sıkıntısını da çekiyorsunuz demektir.İşte bu noktada Torrent sistemi yardımımıza koşuyor :).Peki bu sistem nedir ve nasıl çalışmaktadır ?
    Torrent bir paylaşım sistemidir ve oldukça geniş bir dosya kapsamıyla pek çok insana hizmet eder.Dosyalar  torrent siteleri üzerinden sunulur ve bilgisayarlar bu torrent dosyasını indirdikçe ve bu dosyaları kendi sistemlerinde sundukça seed'ler yükselir.seed in burdaki anlamı budur.Ne kadar çok seed o kadar hızlı bir dosya indirme demek.Tabi bu özellik kapatılabilir ama bazı üyelikli torrent sistemlerinde bunu kapatmanız ratio 'nuzu düşürür.
((Ratio nedir ? : upload / download oranındır))   

   Şimdi vereceğim sitelerde aradığınız torrent dosyasını bulup uTorrent  proğramı ile bilgisayarınıza indirecekseniz.İlk önce uTorrent proğramını indirelim.
uTorrent indir
uTorrent i kurduktan sonra sıra torrent sitelerinde cirit atmaya geldi :).
İşte üyelik gerektirmeyen birkaç site:
1.www.btjunkie.org
2.www.extratorrent.com
3.www.piratebay.org
    Ayrıca bu http://www.torrentz.eu/ siteyi kullanarak bütün torrent sitelerinde aradığınız dosyayı aratabilirsiniz.

 

Arama motorlarına sitenizi kayıt edin !

    Arkadaşlar arama motorları eğer sitenizin görülmesini istiyorsanız bunu tek tıkla kolayca yapabilirsiniz.Üstelik yüzden fazla arama motoru var listede ...
işte link ...

26 Kasım 2011 Cumartesi

Facebook ile Google Plus

    500 milyon üzerinde üye ve gün geçtikçe artıyor bu sıralar.Facebook,çağımızın internet trendi.Türkiye de bile internete elini bile sürmeyen insanları saatlerce başında oturtan bir site.Genel olarak sitenin amacı ; insanların tanıdıklarıyla sürekli iletişimde olması.Küçücük bir bölgede başlayan bu akım bir yıl içerisinde bütün dünyayı etkisi altına alacaktı.Halbuki, Facebook'a benzer pek çok site vardı 2005 ten önce kurulmuş.En başta da Myspace idi.Ama Myspace de dahil hiçbir sosyal ağ siteleri insanlara meraklarını gidecek bir eğlence ve iletişim ortamı sunamadı.Tabi ki Facebook'un en büyük handikabı sitenin kuruluş yeri.Harvard'ın göbeği :),Daha sonra akıllıca bir tercihle California merkezli bir Facebook ilerlemenin kolay ve hızlı hale gelmesini sağladı.Site çıktıktan sonra fikir hırsızlığı davaları bile siteyi gölgede bırakamadı ve insanlar bu yeni trende hızla alışma sürecine girdi.Mark Zuckerberg belki sitenin sadece üniversiteler arası bir iletişim aracı olarak görüyordu ama sonradan kendiliğinden gelişen bu akım onu daha büyük düşünmeye ve işe daha büyük yatırım arayışlarına soktu,Nitekim buldu da .
    Facebook kurulduğundan beridir pek çok yeniliklere sahne oldu.Sitenin her yıl bambaşka eklentilerle yenilendiğini söylememiz yanlış olmaz sanırım.2010 yılına kadar bu değişimler Facebook'un gücüne güç kattı ve insanlar tarafından daha çok sevilmesini sağladı.Ama bu yılın başından beri gelen değişimler yüzlerce Facebook üyesini çileden çıkardı.Facebook daha da geliştirme uğruna özel hayat kavramını unuttular.İnsanlar daha fazla bilgi vermeye ve bu bilginin artık herkes tarafından görülmesine neden olan eklentiler Facebook 'u bazı kullanıcılar için korkulu rüyası haline getirdi.Artık Facebook da aşırı paylaşım sorunu ortaya çıkmaya başladı.Bir arkadaşınız bir makale okudu diyelim ya da bir resme yorum yaptı.Bunlar yapıldıktan hemen sonra anında güncellemeyle senin sayfanda görülüyor ve sende makaleyi yazan veya resmin sahibi ekli olsun yada olmasın sende görebiliyorsun.Buna benzer pek çok şey var.
    İşte tam da bu sırada devreye Google + giriyor.1 ay içerisinde 100 milyon üyeye ulaşan Google + bu aın başlarından itibaren site trafiğini kaybetti.Üyeler siteye geri dönüş yapmamaya başladı.Google son iki aydır sitenin trafik verilerini yayınlamıyor bu da işlerin ne kadar kötü gittiğini anlamamıza yardımcı oluyor.Google yaptığı açıklamalarla daha yeni başladıklarını söylerken üzerinde çalıştıkları konular olduğunu ve siteyi daha iyi bir duruma getireceklerini söylüyorlar.
   Google + 'ın en büyük avantajı yeni bir site olması ve gereksiz uygulamaların ve üyelerin olmaması.Facebook  'un bu şekilde devam etmesi onu sosyal bir çöplük haline getirebilir.Ayrıca bence, Google'ın elinde Youtube gibi bir koz var bunu iyi şekilde Google + 'a entegre edip iki sitenin trafiğini birleştirebilir.Çünkü insanlar rahat bir paylaşım ortamı istiyorlar.Ve bu paylaşımlar sadece fotoğraflardan oluşmuyor.Google + şu durumu iyi değerlendirebilirse durgunlaşmış sitesini harekete geçirebilir.Ama önce şuna karar vermesi gerekiyor; Sosyal ağ mı olacaklar yoksa sosyal medya mı (Facebook gibi ) ?

22 Kasım 2011 Salı

İnternet sansürü !

    22 Kasım itibariyle hayatımıza giren internet filtre uygulaması ile, internet kullanıcılarının seçmiş oldukları paketleri sayesinde internetin zararlı içeriklerinden kendilerini ve çocuklarını koruyacak.Peki amaç???
    Son yıllarda avrupa ve amerika üzerinde artık internet pek de özgür değil.Ülke mahkemelerince sıkıştırılan pek çok siteler mevcut.Aslında herşey internet üzerinde ki çocuk pornosunu engellemekle başladı.Bu konuyla ilgili yüzlerce dava göründü.Binlerce site takip edildi ve kullanıcıları da dahil haklarında suç duyurularında bulunuldu.Doğal olarak çoğu insanın hoşuna gitti bu gelişmeler.Ama artık internetin o kadar da özgür olamayacağını anlayan müzik-plak şirketleri mp3 sitelerine darbe vurmak istedi.Çünkü bu siteler onlara yüz binlerce dolar zarara uğratıyordu.Telif hakkı dedikleri uygulamayı internet içinde uygulatmaya koydular.Bunun sonucunda daha çok az insan sevindi.Ve bugünlere geldiğimizde artık Türkiye Bilgi İşlem merkezinin ülke internetinin bir söz sahibine ihtiyacı olduğunu düşünecek ki pek çok siteye yasak getirdi.Bunların en çok yankı getireni ise youtube.com a gelen kapatma cezasıydı.
    Artık türk dnsleriyle porno içerikli ve bazı illegal paylaşımların bulunulduğu sitelere girmek mümkün değildi.Tabi bilgisayardan anlayanlar için ufak bir dns ayarı yetiyordu.Devletimizde artık dns ayarınında işe yaramayacağı bir sistem geliştirdi.İnternet Filtre aracı.
    Ülkemizin teknolojiden sorumlu binaları özgürleşip ileriye dönük stratejiler düzenleyeceklerine bizleri nasıl sık boğaz ederiz onla ilgileniyorlar.Çünkü bunu yapmak için o yerlere getiriliyorlar onlarında bir suçu yok aslında :).Çünkü hükümetimiz İran a özenmiş olacak ki bu filtreleme uygulamasını kendi ülkesinde kullanmaya karar vermiş.İranda bunun adı Helal İnternet.İnternetin Haramı da olabileceğini biz Müslümanlara gösterdikleri için müteşekkiriz :).
    Peki bu sisteme neden karşı çıkıyoruz?
    İnternetteki zarar ve yarar kavramı insandan insana göre değişir.Eğer bir insan bu ikisini kendisi için ayırt edemiyorsa zaten o insan olmamış demektir.İnternette filtreyle korursun peki dışarıda gerçek hayatta nasıl bir filtre kullanacaksın.O yuzden filtrenin bu amacı çok saçma ve yersiz.
   Şiddet,cinsellik ve terör içerikli sitelere giriş zaten yasak tutup da bu yasağı yineleyecek ve bu yasağı çiğneyenlerin suçlanıp hakkında yasal bir işlem yapılmasının mantığı nedir ? Şiddetin biraz açılması gerekir.O zaman şiddet içerikli bir haber olduğu  zaman yayınlanması yasak mı olacak? Cinsellik hala ülkemizde ayıp kavramı içerisinde oysa hepimizin daha çocuk yaşlarda tanışıp düzgün bir şekilde bilgilenmesi gerekir.Ailelerimize bu konuda çok büyük iş düşüyor.Cinsel içerikli videolar insanı sapıklaştırması mantığına dayanarak mı bu kategoriye dahil edildi.
   Herşey bir yana artık halkımızın ayrıştığı bir keşif daha yaptı devletimiz.Artık insanlarımız birbirine şunu soracak "-İnternet filtresi kullanıyor musunuz ?"
cevap eğer " Hayır" ise karşıdaki " hmm demek ki pis pis sitelere girip neler neler çeviriyordur bu sapık bir insan olduğu belliydi zaten " diye düşünmeye başlayacak.En önemlisi devletimiz bizi rahatlıkla izleyecek ve bizleri özgürce yapmamız gereken tercihlerimiz yüzünden yargılayacak.
   Sonuç olarak biz beyinlerimizde ki filtrede kurtulmaya çalışacağımıza şimdi artık birde internet filtremiz var.
   Sonuç olarak filtreleme sistemi
   

iOS 5

Öncelikle Apple bizlerle paylaştığı bazı bilgiler verelim;

*18 milyar uygulama indirme
*Satılan 250 milyon adet iOS tabanlı cihaz (yani iPhone, iPad ve iPod Touch)
*Uygulama geliştiricilerine emekleri karşılığında ödenen 3 milyar dolarlık meblağ

iOS 5 in bu kadar çok beklenmesinin sebebi iPhone 4S'in yanısıra iPhone 4, iPhone 3GS, iPad 1/2 ve iPod Touch 3G/4G modellerine yüklenebilecek olmasıydı.12 Ekimde çıkan iOS 5 pek çok yenilik getiriyordu bu Apple ürünlerine.Şimdi en önemlilerine bakalım:

1)Yeni bildirim merkezi: Artık Apple'ın iCicileri'nde de tüm bildirimler tek yerde toplanıyor. Aynı Android'de olduğu gibi ekranın üzerinde aşağıya doğru parmağımızı kaydırdığımız vakit açılacak olan menüden tüm uyarı ve bildirimleri görebileceğiz.

2)Safari Mobil: Safari'nin yeni mobil sürümü artık adres çubuğunda Reader (Okuyucu) tuşuna yer veriyor. Bu sayede herhangi bir metinde yazılanlar vurgulanabilecek; ki bu da okumamızı kolaylaştıracak ve dahi dilersek listeleyip sonra da okuyabileceğiz. iPad sahiplerine sekmeli gezintinin yolunu açan yeni Safari'nin bir diğer güzelliği ise iOS ve Mac OS X cihazlar arasında eşzamanlama yapılabilecek olması.

3)Kamera: Kilit ekranında kamera kısayolu var artık. Ses tuşları ile çekim yapabiliyor, düzenlemeleri doğrudan cihazımızdan gerçekleştirebiliyoruz. Keza kameranın odaklanması gereken yeri o noktaya dokunarak belirtebileceğiz.

4)Sanal Klavye: İki elimizle daha hızlı biçimde yazı yazabilmek için ekran üzeri sanal klavye de artık iki parça halinde kullanılabilecek.

5)iMessage: iOS tabanlı tüm cihazların birbirleriyle haberleşebilmesini sağlayacak olan iMessage yazılımı üzerinden mesaj (ileti raporu da var), foto, video, kişi listesi ve dosya gönderimi yapabilecek, grup mesajlaşması gerçekleştirebileceğiz. Hem Wi-Fi hem de 3G üzerinden çalışacak bu uygulamanın tüm iletişimlerimizi şifreleyeceğini de not olarak düşelim.

6)PC Free Özelliği: Bu sayede iOS cihazların aktive edilmesi artık PC'den bağımsız biçimde gerçekleştirilebilecek. Daha da önemlisi yazılım güncellemelerini de OTA yoluyla yani doğrudan cihazımız üzerinden alacağız.

    Apple iOS 5 le yine pek çok kullanıcıların gönlünü fethedecek gibi görünüyor.(her zaman öyle olmuştur :). )Ayrıca iPhone 4S le de iOS 5 imizi 2 kat daha hızlı bir şekilde kullanacak olmamız iPhone 4 e sahip olanları iPhone 4S e çekecektir.

Geri dönüş

Uzun bir süredir blog yazılarıma ara vermiştim.Fakat ara verdiğim dönemde pek çok kendimi geliştirecek konularla ilgilendim ve blogumuzu nasıl daha fazla yararlı hale getirebiliriz konusunda bol bol zaman harcadım.Ve işte sonuç: gerri dönüş :)
Öncelikle ilk kez burada açıklayacağım fikirlerim var.En önemlisi ise Çukurovanın en önemli bilgisayar kulübünü kurmak ve bu kulübü Türkiyenin Silikon Vadisi haline getirmek.Bunu yaptığımız zaman güney bölgelerde ki teknoloji şirket sıkıntısını da çözmüş olacağız.Yüzlerce şirketin buraya yatırım yapmasını sağlayarak İstanbul gibi bir şehrin yapamadığı oluşumu burada gerçekleştirmek aklımda en çılgınca fikir belkide.Ama imkansız değil.O yüzden bu konuyla ilgilenen herkesin fikirlerine ihtiyacım var.Mutlaka benle aynı düşüncelere paylaşan teknoloji sevenler vardır.Önce kendi kulübümüzün öncüsü olacağız sonra bölgemizin sonra Türkiyenin ve en sonunda dünyanın.Bu gelişim süreci böyledir.Tabi ki ilk hedef bu süreci bir noktadan başlatmak.Ne yazık ki biz sıfırdan başlayacağız.Ama pes etmek yok.