Avrupa da ki zor günler yaşanıyor,ekonomi çalkantılı bir pozitif bir negatif yönde.Bizde ise durum son 10 yıldakinden farklı değil.Aslında ekonomimizin büyüklerimizden dinlediğimizde o kadar güllük gülistanlık gelir ki insana sormayın gitsin yani.İşte büyüme rakamları , ihracat'ta ki artışlar cari açık küçülmesi falan da filan sayfalar dolusu haberler, bunlara hükümet yanlısı haberlerde eklenince iş iyice çığırığından çıkar gider.Sonra başlar yatırımcı yatırım yapmaya , fabrikalar üretim yapmaya ki çok şeyde üretemediğimiz ortada ama neyse ;
Peki gerçekler nedir ? Nasıl anlayacağız ülke olarak nerede olduğumuzu ?
Bizim insanımız araştırma konusunda biraz ürkektir.Sorgulamaz.Çünkü kendisi çiftçi ecdadından gelmektedir.Çoğumuzun dedelerinin dedesi bu ülkede ticaret değil tarımsal ve hayvansal ürünleri satarak geçimini sağlamıştır.Hal böyle olunca yönetimmiş siyasetmiş ekonomiymiş çok fazla kafa yormaz üstekileri pek sorgulayamaz ki Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyet'inin Özal dönemine kadar ki bölümüne dayanan bir süreç bu.Halkımız Özal döneminden sonra bilinçlenmeye başladı ama yanlış şekillendirilerek.Siyasetimizin hatalar zincirine askeriyenin de karışması bu ülkeyi sahipsiz bırakmaya başlamıştı İnönü zamanından sonra.Halk farklı insanlardan çare bulmaya başlamıştı.Ama yine sorgulamadan araştırmadan.Karnım doyuyor mu kardeşim ? Evet ziyadesiyle ee tamam o zaman daha Allah'tan ne isterim ki devletimize Allah zeval vermesin.
Her şey Televizyon denilen o zamanın en büyük icadı gibi görülen kutuyla evlerimizde başladı.Amerikan'ın reklam oyuncağı TV bizim halkımızında ilgisini epey çekmişti.Bütün dünya evimize kadar geliyordu nerdeyse.Halkımız ilk o zaman bir şeyler görmeye başladı ve ondan sonra istedi.Artık zor memnun olan bir topluluk yetişiyordu.Amerika ve Avrupa'nın yıllarca önce kavgasına tutuşup boş şeyler olduğunu anlayıp sonradan kapattığı konular bize daha yeni yeni yansıyordu ve siyasetçiler polisler askerler üniversite öğrencileri bir kavgaya tutuşup ülkenin gündeminin bir anda geçmişiyle yüzleşmeye çevirmişlerdi.İşte 1990'lar dan sonra yavaş yavaş bilinçli olan halk tekrardan gözü kapalı bir hale bürünmeye başladı ve günümüze kadar geldi.
Yalancı büyümelerle kandırıldı.İyice dışa bağımlı hale getirildi.Ekonomiden anlamıyorduk, dışa bağımlılığı kabul etmiştik Yerli Malı Haftasında bizlere yüzde yüz Türk Malı olan üretimleri göstermek anlatmak imrendirmek yerine annelerimiz yapmış olduğu kekleri,börekleri yiyorduk ne de olsa karnımız doyup şükrediyorduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz...